Circle Of Death
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Feel this magic
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 ~Arianna Lucy Warren~

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Arianna Lucy Warren
III.Sınıf
III.Sınıf



Mesaj Sayısı : 1
Kayıt tarihi : 01/02/11

~Arianna Lucy Warren~ Empty
MesajKonu: ~Arianna Lucy Warren~   ~Arianna Lucy Warren~ EmptySalı Şub. 01, 2011 9:40 pm

Ad Soyad;Arianna Lucy Warren
Kan Durumu;Safkan
Karakter Portresi;Oldukça zeki,güzel ve hırslıdır. Yetişme tarzından dolayı şımarıktır. Genelde umursamaz bir tavrı vardır. Sadece gerçekten aşk yaşadığı kişi umursar. Oldukça kıskançtır. Başkalarını mutlu etmeyi pek sevmese de mutlu olmaktan oldukça hoşlanır.
En belirgin özellikleri; Zeki, güzel ve umursamaz olmasıdır. Umursamaz olmak onun doğasında vardır. Annesi'nden öğrendiği tek şey budur.
Aile Geçmişi;Oluşturulmadı.
Örnek rp;
Sıcak bir günün sonunda eve gelmek harikaydı. Bugün çok tuhaf geçmişti. Bütün gün boyunca izleniyormuş gibi hissetmişti. Bunun yanında da disleksisi hiç olmadığı kadar artmıştı. Bundan dolayıda okulda hiçbir derse yoğunlaşamamıştı. Tuhaf dedi kendi kendine. Biran önce uyumak istiyordu. Bundan dolayı hızlıca yatağına gitti. Yastığa başını koyar koymazda uyudu. Ama o da ne! Çok geçmeden babası hızlıca yanına geldi ve onu uyandırdı. ''Lucy çabuk hazırlan bitanem! Çabuk!'' daha ne olduğunu soramadan hemen bikaç parça eşya alıp yola çıktılar. İşte herşey o zaman başladı.

Hiç konuşmadan geçen bir yolculuğun ardından bir ormanın yanına gelince durdular. Babası'nın arabadan indiğini izlerken o şaşkın şaşkın bakıyordu. Birden aklına korku filmlerinde olduğu gibi babasının onu öldüreceği ve ormanda yakacağı fikri geldi ve derhal kafasından attı. Babası kapıyı açtığında yanında duran çantasını aldı ve yavaşça arabadan indi. Daha hiçbirşey söyleyemeden babasına sarıldı. Babası bu sarılma esnasında ''Birgün olacaktı. İşte o gün bugün tatlım!'' dedi. Lucy yavaşça geri çekilecekti ki babası ona daha sıkı sarılıp konuşmaya devam etti. ''Sana hiçbirşey anlatamam. Sen gidince herşeyi öğreneceksin. Seni seviyorum Lucy. Kendine dikkat.'' Babası son bir kez kızına sarıldı. Lucy ona bakarken ağzından sadece ''Bende seni seviyorum baba. Merak etme. Herne olursa olsun kendime dikkat edeceğim.'' kelimeleri döküldü. Ardından da babası arabasına binerken olduğu yerden bakakaldı. Araba uzaklaşırken bir yandan
babasına el sallarken bir yandan dagözlerinden yaşlar dökülüyordu. Şimdi yapayanlız kalmıştı. Ama içinden bir ses ona ormana girmesini söylüyordu dediğini yaptı. Bu zamana kadar her zaman iç sesini dinlemişti ve iç sesi hiç yanılmazdı.


15-20 dakika boyunca ormanda ilerledikten sonra ilerideki ağaçta parlak bir yazı dikkatini çekti. 10 metre ilerde yazıyordu ve bu yazıyı hayatında ilk defa görüyordu. Birden duraksadı. Aslında bu yazıyı biliyordu. Yunan Mitolojisi dersinde görmüşlerdi. Bu Yunan alfabesi'nin harfleriydi.
Ama nasıl oluyorda Lucy daha kendi alfabelerini zor okurken bu alfabe'yi bu kadar kolay okuyabiliyordu. İç sesi yine devreye girdi. Herşeyin cevabını birazdan öğreneceksin. 10 metre yazan ağacın yanından hızlıca geçti.
Bu sıkıcı ormandan artık gerçekten sıkılmıştı. Bu yüzden koşmaya başladı. Çok geçmeden de tekrar o yazıyı gördü. Melez Kampına Hoşgeldiniz .

Melez kampı mı ?? Oda ne ?? O bunları düşünürken birden üzerinden birşey atladı. Onun şaşkınlığıyla refleks olarak yere eğilmişti. Soluna baktığında kocaman bir yaratık gördü. Onu ancak yaratık diye tanımlayabilmişti çünkü çok tuhaf birşeydi. Ne yapacağını bilmeden sağa sola baktı. Ah baba! Nerelerdesin! İç feryadı resmen dışına vurmuştu. Ağlamak üzereydi.
Ama Birden yaratığın üzerine doğru koştuğunu gördü. Onunla savaşamazdı.
Yaratık onu kıtır kıtır yerdi. Saniyeler içinde aklına melez kampı yazan ağacın yanında olduğu geldi. Ve koşmaya başladı. Amansız koşuşturma şimdi başlamıştı. Koştu koştu ve en sonunda pırıltılı bir kapıdan içeri atladı.

Uyandığında bir yatakta yatıyordu. Başında hayatında görmediği kadar yakışıklı bir çocuk yatıyordu. Yataktan kalkmaya çalıştı ama çocuk onu engelledi. ''Sakın kalkma dinlenmeye çalış. Aramıza hoşgeldin. Melez kampına hoşgeldin.'' sesi gerçekten etkileyiciydi.
Kendine gelmeye çalışırken içeri yarı insan yarı at bir yaratık girdi. Neydi onun adı?? Biliyordu. Yunan Mitolojisi dersinde görmüşlerdi ama şuan kafasında hiçbirşey oturmamıştı. Herşey karman çormandı. Tanımlayamadığı yarı at yarı insan yaratık yanına gelmişti. Yavaşça eliyle Lucy'nin saçlarını okşadı. ''Kalkmalısın güzel kız. Benimle gelmelisin.'' O cevap veremeden yanındaki çocuk çıkıştı. ''Hadi ama çok yorgun.'' ''Hiçbirşey bilmiyor Leo. Öğrenmesi gerek.'' Vay be! Adı Leo'ymuş diye düşündü Lucy. Kendi adıyla da uyumluydu. Birden bunun şuan düşünülecek birşey olmadığı aklına geldi. Yavaşça yerinden kalkarken Leo ona tedirgin bakışlarla bakıyordu. ''Ben iyiyim. Merak etme.'' Lucy sadece bunları söylemişti sıcacık bir gülümsemeyle. Ardından da yarı insan yarı at yaratığı takip etmeye başladı. Aha! Yarı at yarı insan dediği yaratığın adını bulmuştu. O bir Sentor'du. Bunu hatırladığı iyi olmuştu.


Sentor birden duraksadı. Tuhaf bir şekilde değişti ve insan oldu. Buraya geldiğinden beri gördüğü 2. tuhaf şeydi bu. Acaba daha neler göreceğim diye içinden geçirdi. Yavaşça odaya girerken şaşkın gözlerle bakıyordu.
Sentor kapıyı kapattı ve şevkatli bir ses tonuyla ''Otur kızım.'' dedi. Lucy önünde duran koltuğa oturdum. Sentorda onun karşısına geçip oturdu. ''Kafanın çok karışık olduğunu biliyorum. O yüzden herşeyi sana kısaca özetliyeyim. Sen bir melez'sin. Melez ne diye sorarsan senin baban ve bir yunan tanrısı ki bunun kim olduğunu daha sonra öğreneceğiz birlikte olmuşlar ve bunun sonucunda sen olmuşsun. Annen babanla kalamayacağı içinde seni babana bırakmış. Durum böyle. Şimdilik Leo seni hermes'in kulübesine yerleştircek.'' konuşması bitince duraksadı. Lucy'nin Kocaman olan gözlerini Sentor'da farketmişti. Kafası allak bullaktı ve şimdi daha da beter olmuştu. O bu şaşkınlıkla meşgülken Leo kapıyı tıklatıp cevap beklemeden içeri girdi. ''Götür Onu Leo.'' sentor yine konuşmuştu. Leo'da başını sallayıp Lucy'nin yanına geldi. ''Gitmeliyiz.'' hiç sorgusuz ona itaat etmişti. Mecburdu. Binadan çıkıp yolda ilerlerken aklında neler olacağı konusunda en ufak bir fikir bile yoktu.

Leo'yla giderken etrafını izliyordu. Etrarta birkaç tarla ve ağaç vardı. Bir süre yürüdükten sonra 11 tane kulübe görmüştü. Hepsi farklı farklıydı.
İçlerinde 3 tanesi birbirinden göz alıcıydı. Bunların ne kulübesi olduğunu bilmiyordu. Buraya geldiğinden beri birsürü olay olmuştu. Tuhaf yaratıklar görmüştü ardından da Demeter beni çocuğu ilan etmişti. Burası Lucy için yeni bir dünyaydı. Kulübesinin ne olduğuda böylece ortaya çıkmıştı. Demeter kulübesinde kalacaktı. Belkide kardeşleri olacaktı kim bilir diye düşünüyordu kendi kendine. Tek çocuk olmak her zaman onun için avantaj olmuştu ama şimdi gerçekten ne olacağını bilmiyordu. Kulübesine kısa sürede geldiler. Kulübesinin önüne gittiğinde derin bir nefes aldı. Gergin gözüküyordu. Aslında heyecanlıydı. İlk defa birilerinle tanışacaktı. Kapıyı tıklattı ama ses gelmedi. Yavaşça kapıyı açtı.

İçeride kimseler yoktu. Buda gerçekten Lucy için kötü olmuştu. Tüm cesaretini toplamıştı. Ama işte sonuç ortada diye düşündü kendi kendine. Bunları düşünmeyi bırakıp açık kapıyı kapadı. Odada ranzalar vardı. Güzel bir odaydı. Gayet şıktı. Kendi odasını görünce diğer odalar nasıl diye merak etmeden edemedi. Hangi yatak onun karar verememişti. Sol tarafta üstte çok hoş bir yatak vardı. Burası benim olmalı diye düşündü. Çantasını ranzaların yanında duran komidin'in üzerine bıraktı ve hep orada yatıyormuş gibi büyük bir istekle yatağa çıktı. Yumuşacaktı. Battaniyenin altına girerken şöyle bir baktı. Büyülü bir rüyada gibi hissediyordu. Herşey o kadar tanıdık ki diye düşündü. Yatağa iyice yerleşti. Tavana bakarken de uyuya kalmıştı.

Kaç saat uyudu bilmiyordu ama kapının açılmasıyla birlikte uyandı. Çünkü kahkahalar atan bir grup içeri girmişti. Lucy yataktan onlara şaşkın şaşkın bakarken onu görenler sırayla sustu. Hepsi şaşırmış bir halde bakıyorlardı.
Lucy kendisini tanıtması gerektiğini hissetti. Battaniyesini açtı. Üzerindekilerle yatmıştı. Hay aksi! İlk izlenim -1 diye geçirdi içinden.
Merdivenlerden inmek yerine direk aşağı atladı. Açıkcası sporcu bir kişilikti. Atlayıp zıplamak tam Lucy'e göreydi. Üzerini düzelttikten sonra ''Ben Lucy. Sanırım kardeş oluyoruz.'' dedi. Birkaç tane homurtunun arasında, gözlerini devirenleri görmek yada Lucy'e sevecen birşekilde bakanları bulmak zor değildi. Ee tabiki her yerde birkaç tane muhalif olurdu. ''Şeyy.. Bu arada o yatağın boş olduğunu düşünmüştüm. Eğer sahibi varsa özür dilerim.'' Davranış bakımından +1. Sanırım nötrlenmişti. Lucy'e sevecen bakanlardan birisi öne çıktı ve kendini tanıştırdı. Çok tatlı bi kızdı. Sırayla herkesle tanıştı. Vay be! Ne çok kardeşim olmuştu böyle diye düşündü. Daha sonra Lucy ve yeni kardeşleri biryerlere oturdu ve hepsi Lucy'nin soru bombardımanına tutuldu. Biraz sonra çok geç olduğu için hepsi yataklarına çekildiler. Lucy'de uyuduğı yere yattı. Onun şansına sahibi yoktu yatağın. Lucy'nin uykuya dalmadan önce hatırladığı tek şey ''Galiba ben gerçekten buraya aidim.'' sözleri oldu.


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Seçmen Şapka
Seçmen Şapka
Seçmen Şapka



Mesaj Sayısı : 7
Kayıt tarihi : 14/12/10

~Arianna Lucy Warren~ Empty
MesajKonu: Geri: ~Arianna Lucy Warren~   ~Arianna Lucy Warren~ EmptySalı Şub. 01, 2011 9:47 pm

III. Sınıf Ravenclaw!

*Hogwarts'a Hoşgeldiniz.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
~Arianna Lucy Warren~
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Circle Of Death :: Circle Of Death :: Bildiriler :: Kurallar ve Sistemler-
Buraya geçin: