Circle Of Death
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Feel this magic
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Kaderin Gölgesi.

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Chanel Mcaéux
V.Sınıf
V.Sınıf
Chanel Mcaéux


Mesaj Sayısı : 2
Kayıt tarihi : 15/01/11
Nerden : Milano.
Lakap : Nell.

Kaderin Gölgesi. Empty
MesajKonu: Kaderin Gölgesi.   Kaderin Gölgesi. EmptyPaz Ocak 23, 2011 2:01 pm


Kaderin Gölgesi. Rosie-Huntington-Whiteley-Fotograflari-3-100x100 Kaderin Gölgesi. Taylor-Momsen-taylor-momsen-8970893-100-100
Chanel Mcaéux & Eva R. Ivanov


Küçük adımlarla koridoru geçerken bir yandan da çevreyi gözlemliyordu genç kız. Derse yetişmek için koşuşturan öğrenciler, bir tablodan diğer tabloya uçan hayaletler, hiçte ona aldırıyormuş gibi görünmüyordu. Bundan hoşnuttu Chanel. Görünmezmiş gibi davranılmaya alışmıştı. Her zaman yalnızdı o. Asosyal olmasının nedeni, çekingen olması değildi kesinlikle. Sadece kimseye güvenemiyordu. Bu konu üzerine daha önce fazla kafa yormamıştı. Nedeni aslında apaçık ortadaydı. Abisinin ölümü onu derinden yaralamış, bu yarayı asla iyileştirememişti. Başka nedeni yoktu. O olaydan önce arkadaşları vardı, her ne kadar yakın bir tane olmasa da. Olayları dışarıdan izlemek ona göreydi. Tek başına mutluydu değil mi? Sırıttı kısa bir süre için. Acınacak durumdasın, güzelim. İç sesini duydu beyninde. Hayır, öyle değildi. Hem tam olarak arkadaşı yok denemezdi ki. Bazen Gryffindor'ların yanında olur, fazla konuşmaz, dinlerdi onları. Bu hoşuna giderdi. Tam olarak arkadaş olmasalar bile. Buradaki tek dostu baykuşu Otto'ydu herhalde. Birde kitaplar. Çalışkan bir öğrenci olmamasına rağmen kitap okumaya bayılırdı. Hogsmeade'e inmek için bu yüzden can atardı hep. Üstelik orada asla sıkılmazdı.

Adımlarını durdurup duvara yaslandı. Öğrenciler azalmıştı koridorda. Karşısındaki camdan yüzünün yansımasına baktı. Kahverengimsi bir renkte olan saçları, fazla kabarıktı. Yüzü solgundu her zamanki gibi. Bir ölüyü andırıyordu. Canlı olduğunu gösteren tek şey, buğulu mavi gözlerindeki parıltıydı. Gözlerini kırpıştırdı. Mitoloji kitabını daha sıkı tuttu. Kütüphaneye gitmeliydi belki. Ama ders saati olduğu için Madam Sylvian'da şüphe uyandırabilirdi. Kafasında bir ışı yandı sanki. Quidditch sahası. Şuan boş olmalıydı. Sevdiği şeylerden biri de Quidditch'di. Ama buna fazla zamanı olmamıştı hiç. Üstelik bir süpürgeside yoktu. Sadece Quidditch derslerinde uçabilirdi. Yine de oynayanları izlemek hoşuna gitmişti hep. Sahanın boş olmaması için dua ediyordu. Bazen, Gryffindor takımı, onun izlemesine, hatta oynamasına izin verirdi. İyi uçuyordu gerçekten.

Büyük kapıdan dışarı çıktığında, soğuk rüzgar tenini yalayıp geçti. Cübbesinin içinde titredi Chanel. Kışın gerçekten soğuktu. Ama buna aldırdığı söylenemezdi. Bahçede yürüyerek sahaya yöneldi. Uzaktan, havadaki silüetleri görebiliyordu. Biraz daha yaklaştı ve kırmızı renkte olduğunu görünce sevinçten ağlamak istedi bir an. Trübünlerin ilk katına oturdu ve izlemeye başladı. Son sınıf öğrencisi olan bir çocuk havadan sırıttı ona. Chanel, onu tanımamasına rağmen, daha önce gördüğüne emindi. Çocuk seslendi. " Hey Chanel ! Takımda bir kişi eksik bu gün. İstersen antremana katılabilirsin. Süpürge odasında bir kaç tane Nimbus 2000 olmalı. " İşte fırsat ayağına gelmişti. Bu gün şanslı günüydü. Kafasını tamam anlamında sallayarak gülümsedi. Yerinden kalktı ve tekrar giriş katına yöneldi. Koşar adımlarla yürüyordu neredeyse. Kapıdan içeri girdi. Koridorda kimse kalmamıştı artık. Bu iyi birşeydi. Ama dersi ektiği için yakalanması ihtimaline karşı, hızlı oldu. Süpürge odasının önüne geldi. Lütfen, kilitli olmasın. Tokmağı çevirdi ve gıcırdatmadan açmaya çalıştı kapıyı. İçerisi karanlıktı. Bir adım attığında anında bir sis bulutu yüzüne çarptı. Bir sülietin gölgesini görür gibi oldu. Boğaz yakan koku, tüm ciğerlerine dolmuştu. Tamam, burada kim sigara içebilirdi ki? Hademeler mi? Hiç sanmıyordu. Yerdeki sigara izmaritleri, hala orada yalnız olmadığını gösteriyordu. Işığı açmadı ve ses çıkarmamaya özen göstererek bir adım daha attı. Duvara dizilmiş olan süpürgeleri, belli belirsiz görüyordu camdan içeri giren ışıkla. Üzerinde 'Nimbus 2000' yazan süpürgeyi aldı ve topukları üzerinde döndü. Bir adım attı ama masanın ayağına takılmıştı bile. Bir şeye çarparak yere düştü. Daha doğrusu 'birine' çarpmıştı. " Lanet olsun ! "
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Eva R. Ivanov
IV.Sınıf
IV.Sınıf
Eva R. Ivanov


Mesaj Sayısı : 1
Kayıt tarihi : 27/12/10

Kaderin Gölgesi. Empty
MesajKonu: Geri: Kaderin Gölgesi.   Kaderin Gölgesi. EmptyPaz Ocak 23, 2011 7:13 pm



“ Ah. Daha öncede birileri söylemiş olmalı ama sen harikasın. “

“ Bana bildiğim şeyleri söyleme Pet. Şimdi kaybol. Yaşadığımız bu harika dakikaları ortak salonda birilerine anlatmak için, yok olabilirsin mesela. “

Peter. Ne kadar harika bir vücuda sahipti öyle. Ah evet evet. İlgilendiğim tek şey kaslı vücudu ve hiçbirimizin sahip olamadığı bacaklarının arasındaki şeydi. Alnımda biriken soğuk terleri silerken birkaç dakika kadar önce yaşadıklarımızı hatırladıkça nefes alışverişlerim tekrar hızlanıyordu. Ellerimi yavaşça toz pembe dudaklarıma yöneltip narince üzerlerinde dolaştırmaya başladım. Bu çocuk gerçekten çok ateşliydi. Dudaklarımı ve vücudumun bazı yerlerini sızlatmayı becerebilmişti. Üstelik birkaç gün boyunca boynumda ve dudaklarımda yaşadığımız muhteşem dakikaların izlerini taşımak zorunda kalacaktım. Şehvetle gülümseyerek oturduğum masadan indim. Beyaz çoraplarımı diz kapaklarımın altlarına kadar çekerken bir şekilde bu çocuğu kendime bağlamam gerektiğini düşünüyordum. Gerçi en fazla bir hafta sonra kızlar yatakhanesinin kapısında belirmesi kaçınılmazdı. Minicik eteğimin pilelerini düzeltirken gözlerini üzerimde hissetmemle az önce söylediğim şeye uymamış olması kaşlarımın çatılmasına neden olmuştu. Gömleğimin düğmelerini iliklerken sert bakışlarım çocuğun kusursuz sayılabilecek suratındaydı. Açıklama bekleyen gözlerle bakarken aslında bana değil gömleğimin açık kalan kısmından göğüslerime baktığını fark ettim. Erkekler! Doymak nedir bilmiyorlardı. Gözlerimi devirerek gömleğimi göğüslerimi kapatacak şekilde ilikledim. Açık pencereden bakarken çocuğu kırmayacak bir şeyler düşünüyordum. Ona asla değil ama böyle kusursuz bir vücuda ihtiyacım vardı.

“ Yakalanmamızı mı istiyorsun ? “

Sesli bir iç çekişten sonra kıyafetlerini toparlamasını usulca bekledim. Kapı sesiyle birlikte ellerimin gömleğimi bulması bir olmuştu. Düğmelerini açarak sütyenime ve sonrada içine sakladığım sigaraya ulaştım. Peter içeriye girdiğinde odanın bir köşesine fırlattığım asamı bulup aceleyle sigaramı yaktım. Demin üzerinde işi pişirdiğimiz masaya yaslanıp ince sigarayı dudaklarımın arasına götürdüm. Heyecanla derince bir nefes çekip gri dumanı dışarı çıkması için dudaklarımın arasında serbest bırakmıştım. Kapının açılmasıyla içeri giren ışık beni telaşlandırmamıştı. Sigaraya olan aşkım bir yana Hogwarts profesörlerinden de hiç korkmazdım. Binamdan puan düşülmesinin de pek umurumda olduğu söylenemezdi. Sakince bir nefes daha alıp gelen kişiye doğru nefes verdim. İçtiğim zevk sigarasını mahvetmek üzere olan kişiyi dik bakışlarla süzerken bir anda bedenlerimizin çarpması.. İşte bu beni sinirlendirmeye yetmişti de artmıştı bile. Duyduğum sesle çokça irkilmiştim. Profesör olmadığı kesindi. Gerçi aldığım zevkten ve üzerine içtiğim sigaradan sonra bir profesörü azarlamak daha eğlenceli olucaktı. Sert bakışlarla yere düşen kişinin kalkmasını bekliyordum. Karanlık silueti ayağa doğrulduğunda dudaklarımın arasındaki sigarayı bir elime alarak soğuk bir tonda azarlama işlemine başlamıştım.

“ Kör müsün ya?! Önüne baksana. “

Önümdeki bedene çarparak odanın diğer kısmına geçtim. Elimi duvarda gezdirerek elektrik düğmesini buldum ve açtım. Aydınlanan odayla birlikte kamaşan bakışlarım direk az önce azarladığım kişiyi bulmuştu. Güzel bir kızdı. Gözlerim suratından direk cüppesine kaymıştı. Gryffindor ! Ah! Harika.

“ Bu daha da kötü oldu. Sadece küçük bir kedicikmişsin ! “



Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Chanel Mcaéux
V.Sınıf
V.Sınıf
Chanel Mcaéux


Mesaj Sayısı : 2
Kayıt tarihi : 15/01/11
Nerden : Milano.
Lakap : Nell.

Kaderin Gölgesi. Empty
MesajKonu: Geri: Kaderin Gölgesi.   Kaderin Gölgesi. EmptyC.tesi Şub. 05, 2011 5:45 pm

Kör müsün ya?! Önüne baksana.
İşittiği tiz ses kendine gelmesini sağlamıştı. Karanlık cismin odanın diğer tarafına geçerek ışık düğmesine bastığını az çok görüyordu. Karşısındakinin daha cübbesinin armasına bakmadan binasını tahmin edebiliyordu. Uzun, sarı saçları olmasına karşın ona vahşi bir görünüm katması Chanel'ın hoşuna hiç gitmemişti. Buz gibi bakışlardaki alaycılığı görmek hiçte zor olmamıştı onun için. Elindeki sigaraya kaydı gözü. Sarı, biçimli kaşı küçümseyici bir edayla havaya kalktı.
Bu daha da kötü oldu. Sadece küçük bir kedicikmişsin !
Kaşlarını çattı Chanel. Ondan öyle bahsetmesinden hiç hoşlanmamıştı. Kolay kolay sinirlenmemesine karşın yumruklarını sıktı farkında olmadan. Şuan en son istediği bir kız kavgasına tutuşmaktı gerçi. Asasının yanında olduğundan emin değildi. Temkinli davranmalıydı şimdi. Antremanı kaçırmak istemiyordu gerçekten. Yine de karşısındaki kız onu rahat bırakacak bir tipe hiç ama hiç benzemiyordu. Eh, madem gidemeyecekti, en azından rahatsız olan taraf olmak istemiyordu. Geriye doğru bir adım attı. Nimbus 2000 tam yanındaydı. Gözlerini kızdan ayırmadan eline aldı süpürgeyi. Elini ağzına tıkmamak için zor duruyordu. Şuan burdan çıkmak istese de bu hiç kolay değildi. Çok şanslısın güzelim. Bir kere olsun çenesine sahip çıkıp, duymamış gibi yapamaz mıydı ? Hadi, git buradan. Quidditch'i düşündü. Bu seferlik boşvermek zorunda hissediyordu kendini. Önüne gelen altın rengi saçlarını arkaya attı ve konuştu. Bir yandan da öksürmemeye çalışıyordu.
" Yılanların karanlığı sevdiğini unutmuşum. Ama sigara içebildiklerini sanmıyordum. "
Sanırım yanlıştı böyle yapması. Gelecek darbeye hazırlıklı olması gerekiyordu. Çaktırmadan eliyle cübbesinin kalça kısmını yokladı. İşte. Asası yerindeydi. Gerçi açık açık ona saldıracağını düşünmüyordu. Temkinli olmalıydı yine de. Buz rengi gözlerinde yükselen aleve aldırmamaya çalıştı. Tanrım, burnunun dikine gitmek neden bu kadar hoşuna gidiyordu. Öksürdü hafifçe. Yine de gözlerini gözlerinden ayırmamıştı. Bunaltıcı havayı aklına getirmemeye çalışıyordu. Her ne kadar zor olsa da. Etrafta dolaştı gözü. Yerdeki şeffafımsı şeyin ne olduğunu saniyeler içinde anladı. Sırıtışını bastırmak için dudağını ısırdı.
" Yalnız kalmaktan hoşlanırlar değil mi ? Tabii, mahrem yerlerini sıcak tutacak biri olmadığı sürece.. "

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Kaderin Gölgesi.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Circle Of Death :: Circle Of Death :: Bildiriler :: Kurallar ve Sistemler-
Buraya geçin: